www.tuncer-karakocan3423.tr.gg
  şiirler
 

 

ŞİİRLER

YAR KARAKOÇAN

Deli rüzgarların estiği yerde
Yüzüne bakılmaz orda namerde
Diyar-ı gurbette düşenler derde
Senden şifa umar ver Karakoçan.

Temmuzda çıkmalı Çılle Dağı'na
Yeşilbelen'deki Mir otağına
Kekik, nane kokan yayla yağına
Bandırır ekmeğin yer Karakoçan.

Özlüce'de sular nura dönüşür
Tarlada başaklar una dönüşür
Eylülde kilolar una dönüşür
Vaktinde pancarın der Karakoçan.

Kalecik yörenin mesire yeri
Kızılca'nın meşhur kızıl mermeri
Gün geçtikçe artar kadr-u değeri
Kemeri beline dar Karakoçan.

Süt ile yıkanmış Kuşçu'nun taşı
Tarih kadar eski Lahan'ın yaşı
Borani, zerebet değişmez aşı
Yanmış yüreklere kar Karakoçan.

Badran'a yönelir ehli dert olan
Gönülde hasrettir, gözlere dolan
Doğrular burcunda yeşermez yalan
Değişen yüzlere ar Karakoçan.

Yüzevler'de Battal gören gözümdür
Deveci'de tüten ocak özümdür
Cemal Abdal dışa taşan sözümdür
İyiye güzele yar Karakoçan.

M. Faik GÜNGÖ

OHI DERLER BURAYA

             Ohi derler buraya
             Bir güzel ova bir güzel şehir
             Binlerce can içre akan
             Şenlikli bir nehir

             Havası başka,suyu başkadır buranın
             Baharı bir başka güzü bir başka
             Selam söyler cümle yârânın
             Sevdası bir başka,özü bir başka

             Övünmez tarihiyle,gençliği bir özellik
             Her bir köşesinde ayrı bir güzellik
             Bembeyaz örtüsüyle kışı
             İlkbaharda göz alabildiğince yeşillik

             Ohi derler buraya,bir güzel mekân
             Bir güzel çaydır akan
             Türküleriyle,manileriyle
             Geleneğiyle,göreneğiyle
             Barajıyla,kanalıyla
             Dört bir yana yayılmış köküyle dalıyla
             Köklü bir çınar yürek yakan

             Ohi derler Karakoçan'ıma
             Sevdası işlemiş kanıma
             Söz eksik,şiir anlatamaz
             Destanlar gerek can Karakoçan'ıma.

                                   Fadıl KARLIDAĞ



            

Golan

Golan tepelerinin asi kızı,
Özlü suları kadar berak,
Suretinde çizilidir özgürlük...

Esmer rüzgarlarında,
Dalgalanırken saçların,
Bir ayrılık busesi gizlidir,
Günebakan bakışlarında...

Ayrılık özlem bulutlarıyla yüklüdür,
An gelir,
Kanatır yaraları,
An gelir,
Mutlu bir tebesümdür,
Golan tepesinde, açan güneş gibi...
 

Ahmet Çetin

 
 
Kaç Acı Eskitti Bu Şarkılar

Ayrılığın tarlasında yeşerttiğim
Pişmanlık çiçeklerini
Vicdanımın bulutlarındaki
Acı yağmurlarıyla suluyorum.
Hala suluyorum…

Tarla senin;
Çiçekler,
Bulutlar,
Yağmurlar benim.
Bir deli poyraz oldum
Yağıyorum.

Uzak Dersim çiçeklerini
Ve köküne süt yürümüş yemişleri
Yıkasın Munzur.
Rüzgâr olup eserim
Mazgirt’in ormanında,
Şimşek olup çakarım
Şamuklu ovasında,
Yağmur olup yağarım
Karakoçan yaylasına;
Yağarım yağmasına
Ama,
Suladıkça soluyorum…
 

Gürkal Gencay


 
  Bugün 8 ziyaretçi (9 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol